24 Eylül 2014 Çarşamba

Jennifer L. Armentrout - Direniş (LUX #5)


İyi kitaptı,  hoş kitaptı ama sorarım sana Jennifer,  seriyi bitirmeye ne gerek vardı?  Ne güzel okuyorduk.  Razıydık bir sonraki kitap için bir sene beklemeye.  Beklerdik ama en azından okurduk sonunda.  Bir daha Daemon ve Kat'i okuyamayacağımı bilerek bu kitabı bitirmek,  cevapsız sorular ...

Kitaplar hakkında yazan bir kız hakkında yazmak zor zaten.  Bir de serinin bittiğini düşününce sinir krizi geçiresim geliyor.  Düşünün;  kitabı bitireli kaç gün olduğu halde ancak yazabiliyorum.  Kendimi toparlamam uzun zamanımı aldı.  
Spoiler vermeden kitap hakkında yazmam gerekirse;  diyelim ki hayalimdeki gibi bitti aynen,  gerçi hayalime göre bu serinin bilmem kaç kitabı daha çıkacaktı, hayalimdeki gibi bitse ne olacak.  Bu çocukların geleceğini bilmek benim hakkım değil mi? Sonuçta onlar ilk kez tanıştıklarında bir okuyucu olarak ben de oradaydım. Dolayısıyla hakkım diye düşünüyorum.  Sonum Hazel gibi olacak valla.  Yazarın peşine düşücem,  madem sonunu yazmadın bana anlat bari diyeceğim.  Tamam birçok okuyucuya göre bu bir son olabilir ama benim için son ancak Kat ve Daemon yaşlanıp ecelleriyle ölünce olacak.  
Hayır kitap güzel miydi,  güzeldi.  Bence mükemmeldi. Uzun zamandır hiçbir kitaptan zevk almadığım kadar zevk aldım Direniş'ten.  Sanırım en son Köken'i bu kadar zevkle okumuştum.  Tamam tamam anlaşıldı, ben bu seriyle kafayı bozmuşum.  
Kitabın içeriği ile ilgili birşeyler söylemek istiyorum ama spoiler vermeden bu imkansız birşey.  Burada bir başlarsam anlatmaya kitabın tamamını anlatırım.  O yüzden duruyorum.  Biliyorum ki bir çoğunuz henüz okuyamadınız.  O yüzden susuyorum. Ama bir yandan da çatlıyorum. Kitabı okuyan biri bana ulaşsın konuşalım.  Valla pek bir dert yanasım var.  Haydi o zaman ben bitireyim şimdilik.  Bir sonraki yazıyı yazabilmek dileğiyle.  







9 Eylül 2014 Salı

Kütüphanemde Okunmayı Bekleyen Kitaplarım

     Eminim her kitap kurdunun başına gelen birşeydir.  Daha okunacak kitaplarımız olduğu halde kitap almaya devam ederiz.  Ben de devamlı kitap ala ala kocaman bir liste oluştu.  Nasıl,  ne kadar sürede okurum bu kadar kitabı bilmiyorum.  Bildiğim ve emin olduğum tek birşey var o da listedeki kitaplar bitmeden de ben kitap almaya devam edeceğim.  Benim için vazgeçilmez bir durum çünkü.
     Bugün de sizlere okunacak kitaplarım nelermiş onları göstereceğim.


Cassandra Clare çok sevdiğim bir yazar.  Özellikle Cehennem Makinaları serisi benim için çok özeldir.  Tabi Ölümcül Oyuncaklar'ı sevmediğim anlamına gelmiyor bu. Serinin final kitabı olan Cennet Ateşi Şehri'ni çıktığı ilk hafta almama rağmen henüz okuma şansı bulamadım.  Tamam itiraf ediyorum araya birçok Agatha Christie romanı girdi. Ama en kısa zamanda okuyacağım.  Yani öyle umuyorum. 


Zaten biraz önce Agatha'nın devamlı olarak araya girdiğini söylemiştim.  :) Ama bu aralar o kadar çok kitabını aldım ki okuduklarım kadar okumadıklarım da hala bekliyorum beni. Bu üç kitapla da sınırlı değil tabi.


Mesela bunlar da var. Gerçi 16.50 Treni'ni bu yıl içinde okumuştum zaten.  Ama maalesef elimde kitabı yoktu.  E-kitap olarak okumuştum.  Birkaç gün önce dedim madem Agatha koleksiyonu yapmaya çalışıyorum okumuş olsam da elimde olmalı bu kitap.  E almışken de tekrar okumamak olmaz.


E bir de bunlar var. Ölüm Dalgaları"nı alalı baya oldu gerçi ama kendisine karşı biraz mesafeliyim nedense.  İstem dışı valla.


Belki yeter bu kadar Agatha Christie diyeceksiniz ama yetmiyor işte.  Koltuktaki Ölü'yü okumuştum zaten ama o zamanlar çok küçüktüm. Hâliyle tekrar okuma vaktim gelmiş bulunuyor.  Cinayet Reçetesi'ni ise ilk kez okuyacağım. 


Valla bunlar son Agatha kitapları. Cesetler Merdiveni'nin durumu Koltuktaki Ölü ile aynı.  Mezopotamya Cinayeti'ni ise geçtiğimiz haftasonu sonu aldım.  Hatta aldığım sahafın sahibi yaşlı bir amcaydı ve Agatha Christie koleksiyonu yapmama şaşırdı. " Var mı hala Agatha okuyan gençler" diye sordu bana.  Var tabi dedim,  hatta o an direk aklıma iki blog sahibi geldi.  Olmaz mı hiç :D


Pretty Little Liars delisiyim, bunu bilmeyen var mıdır acaba? ! Şaka yapıyorum tabi, nereden bileceksiniz.  Şimdi öğrenmiş oldunuz ama. Benim için hayatta üç önemli soru vardır:  Geleceğim,  Doctor kim,  -A kim? 
Sahtekar ise PLL'nin kitabı.  Daha doğrusu PLL bu seriden uyarlama.  Sahtekar ise son kitabı. 


Yüz Karası ise Karnaval serisinin ilk kitabı.  Henüz okumaya fırsat bulamadıklarımdan.


İtiraf ediyorum,  bu kitap 2 yıldır yarısı okunmuş bir halde beni bekliyor.  Zaten bu kitap bir roman değil.  Tam Benim Tipim bir font kitabı.  Dolayısıyla biraz sıkıcı olabiliyor.  Hedefim bu yıl içinde kitabı bitirebilmek.  :)


Neil Gaiman çok sevdiğim bir yazar.  Daha önce Yolun Sonundaki Okyanus ve Ara Dünya kitaplarını okumuştum.  Yıldız Tozu ise en kısa sürede okumak istediklerim arasında.  


Terry Pratchett merak ettiğim yazarlardan.  Birkaç yıl önce Kış Ustası kitabını okumuştum.  Küçük Özgür Adamlar ise azımsanmayacak bir süredir kütüphanemde okunmayı bekliyor.  Kısa bir zamanda başlamayı umuyorum.  


Renkli Peçe'nin yıllar önce filmini izlemiştim.  Gayet beğenmiş, kitabının da olduğunu öğrenince alıp okumalıyım demiştim.  Yeni baskısı yapılmadığı için bulmam baya bir uzun süremi aldı ama sonunda kitaba kavuştum.  Kısa zamanda okuyabilirim inşallah. 


Ekmek Arası listede kaçıncı sırada yer bulur kendine acaba?


Uzun zamandır merak ettiğim bir kitaptı zaten . Bu kapağı görünce de almadan edemedim.  Okunacaklar listemde üst sıralarda yer alıyor. 


Halihazırda okuduğum iki kitaptan biri 24 Saat Açık Kitapçının Sırrı.  Bir iki gün içersinde biteceğini umuyorum.  Böylece listemden bir kitap daha eksilmiş olacak.


Yıllar önce bir dergide bir köşe yazarının Yerdeniz üçlemesi ile ilgili bir anısını okumuş ve anında seriyi okumaya karar vermiştim.  İlk iki kitabını okumuş olmama rağmen bu hala okunmayı bekliyor.  Serinin üç kitaptan oluştuğunu sanmayın.  Daha devamı var.


Alice'i bilmeyen yoktur zaten. Bir türlü fırsat bulup okuyamadım hala. Tanrılar Okulu içinde aynı şey geçerli. 


İtiraf ediyorum Kubbenin Altında kitabım yarım.  Dizisini izlemeye başlamış kitabını da okuyayım bari demiştim.  Ama önce izleyip sonra okumaya kalkınca kitap pekte akıcı olmuyor doğrusu. 
Oyun kitabı ise babamdan kalan bir kitap.  Yıllardır bir türlü okumaya cesaret edemedim.  Yıl bitmeden Oyun'u okumak hedeflerim arasında. 


Cehennem Makinaları serisini sevdiğimi söylemiştim zaten.  O seriyi okuyanlar bilir.  İki Şehrin Hikayesi Will ve Tessa için önemli.  Ben de okumalıyım bu kitabı demiş ve hemen kitapçıya gidip almıştım ama bir türlü okunma sırası gelmedi
Üç Silahşor ise okumaya başlayıp bir türlü bitiremediklerimden.  Tabi ki kısa sürede bitirmeyi istiyorum.  Ne kadar çok yarım kitabım varmış benim :D


Biliyorum,  yok artık diye haykırıyorsunuz ekrana doğru ama çok az kaldı.  Asil Kan'dan başlayalım.  Aslında alıp hemen okumayı planladığım bir kitaptı ama meğerse bu kitap bir serinin devamıymış.  İlk kitabını almaya da fırsatım olmadı hala. O yüzden şimdilik beklemede. 

80 Gün kitabını da büyük bir hevesle almış olmama rağmen sonrasında okuduğum olumsuz yorumlar sonucunda bir köşede okunmaya bırakıldı.  Bir cesaret okur muyum,  hala bilemiyorum. 
Köpek Düşlerini alır almaz okumuş,  ikinci kitabı İt Dalaşını ise sonra okurum diye kitaplığımın bir köşesine atmıştım.  Zavallı aylardır okunmayı bekliyor. 


Beni Seç serini büyük bir zevkle okumuş,  Saraydan Hikayeler kitabını da çıkar çıkmaz almıştım.  Aslında aldığım ilk gün kitabın yarısını okudum (Prens kısmını yani). Ama Aspen'i sevmediğim için midir nedir onun kısmını okumak gelmedi içimden.  En kısa sürede onu da bitirmek lazım. 
Kontes ise aslında annemin kitabı.  Geçen yıl kitap fuarından hediye olarak almıştım kendisine.  Annem okumuş, beğendiğini de söylemişti ama hala okuyacak fırsatım olmadı. 


Bu seriyi bilmeyen yoktur sanırım.  Serinin ilk kitabı olan Uyumsuz'u bir gecede bitirmiştim.  Devam kitaplarını almış olmama rağmen hala okumaya fırsatım olmadı malesef.  Malum liste uzun. 


Bu kitaplar neden hala okunmadı,  neyi bekliyorlar valla benim de hiçbir fikrim yok.  Halbuki çok merak ettiğim iki kitap.  Doctor Who hayranıyım bir de sözde.  Kendimi çok ayıpladım şuanda. 


Son olarak kitaplara toplu bir bakış ...


Baya uzun bir yazı oldu. Umarım okurken çok sıkılmamışsınızdır.  Sizden bir ricam olacak yalnız.  Bu kitaplardan birini veya birkaçını okumuş olan varsa, öncelikle şu kitabı okumalısın kesinlikle,  diye tavsiye verirlerse çok sevinirim.  Teşekkürler :)




























Acaba önce hangi kitabı okusam?


Acaba şimdi hangi kitabı okusam sorunsalı diye birşey var. "Bu kitabı mı okusam acaba? Ama diğerini de çok merak ediyorum. E kolayı var,  neden düşünüyorum ki? İkisini birden okuyayım! Biraz ondan biraz diğerinden. " Yaşadığım bu içsel diyalogdan sonra haliyle ikisini birden okumaya başlıyorum ve bende bir bıkkınlık kendini gösteriyor.  Kitap sayfaları uzuyor da uzuyor. Yine aynı sorunu yaşıyorum.  Agatha'ya mı devam etsem ama yok en iyisi diğeri.  Ama Agatha'nın kitabı da tam heyecanlı yerde kaldı. En iyisi ben bi üçüncü kitaba başlayayım.  😤
Sonuç: Bitmek bilmeyen yarım kitaplar ordusu. 

Muhteşem Yaratıklar / Muhteşem Karanlık / Muhteşem Kaos - Kami Garcia / Margaret Stohl (EPSİLON YAYINEVİ )

Bu yazıyı yazmamın sebebi kitabın konusunu anlatmak,yorum girmek bla bla değil aslında. Amacım biraz stres atmak,beyin hücrelerime yayı...