Başka ne yapılabilir ki zaten? Özellikle benim durumumu yaşıyorken! Nerelerdeydim ben? Bakıyorum da en son post'umu 3 Aralık'da girmişim. Tam 24 gündür yokmuşum buralarda. Blogumu boşladığımda değil tabi ki. Zorunlu bir ayrılıktı bu benim için. Sadece interneti değiştirmek istemiştim. Gittim kapattım eskisini. Ama yenisini açtırmak bir hayli zor oldu. Bir sürü sorun, telefon görüşmeleri, bağırış çağırış, en sonunda bugün kavuştum internetime. Bu kadar süre uzak kalmak zor oldu benim için. Bir şeyin daha farkına vardım bu sürede, internete bağımlı hale gelmişim resmen. Gerçi birçoğumuz için aynı şey geçerlidir muhtemelen. Anladım ki internet denen illet zevk konumunda çıkıp ihtiyaç konumuna yükselmiş. Prensimiz olmadan yaşayamıyoruz.
Peki neler yaptım bu sürede? Kitap okudum tabi ki ama beklediğimin altında bir performans gösterdim. Tabi bunun sebeplerinden biri okulun kapanmasına çok az bir süre kalmış olması ve her gün finallere bir adım daha yaklaşıyor olmam. Her şeye rağmen birkaç kitap bitirebildim yine de. Kısaca okuduğum kitaplardan bahsedeyim ama hepsi için ayrı ayrı yorum yapamayacağım mazur görün beni. Biraz önce bahsettiğim sebepten dolayı bir hayli yorgunum hatta bir süredir ayakta bile zor duruyorum.
Kitaplara gelirsek:
İnternetimden ayrı düşmeden önce Melez Sözleşmeleri serisinin 1. kitabı olan Melez'i okumuştum zaten. Prensim olmadığı süre içerisinde Safkan'ı, Tanrı'yı ve Apollyon'u da okudum. Tabi ki hepsine bayıldım. Devam kitabını sabırsızlıkla bekliyorum.
Jennifer her geçen gün beni daha da bağlıyor kendine. Favori yazarlarım arasında yer almak için sabırsızlanıyorum olmalı :)
Mina Urgan iyi ki Virginia Woolf'un biyografisini kaleme almış. Bir çırpıda okudum. Uzun zamandır kitaplığımda bekleyen bir kitaptı. Her ne kadar okumayı çok istesem de bazı sebeplerden dolayı bu zamana kadar bekledi. Ama değdi. Gerçekten de Virginia Woolf'u daha bir yakından tanımamı sağladı bu kitap. Onun hayatı benim hayatım olsaydı ne yapardım bilemiyorum.
Yine mi Jennifer? diyeceksiniz belki. Ama kadın okutturuyor kendini. Hem Luxen'lere şans vermişken Arum'ları dışlamak olmazdı. Onları da tanıdım ve hiç pişman değilim. Bu kitap bana bir şeyi de öğretti. Tek taraflı düşünmeyeceksin hiçbir şeyi!
Son olarak Ally Condie'nin Yol kitabını okudum. Serinin ilk kitabı Eşleşme her ne kadar beni tam anlamıyla tatmin etmiş olmasa da seriyi devam ettirmeye karar verip 2. kitabı da okudum. İlkinden daha ilgi çekiciydi açıkçası. En azından kitap boyunca bize bıraktığı cevaplanmamış sorular 3. kitabı okumayı fazlasıyla teşvik edici. Dolayısıyla son kitap olan İsyan'ı sabırsızlıkla beklemekteyim. Çok fazla beklemeyeceğimi umarım ki zaten Delidolu Yayınları, bir aksilik çıkmazsa, kitabın Ocak sonunda çıkacağını duyurdu.
Tüm kitapların yanı sıra şuan elimde iki kitap daha var. Ve onları kısa sürede bitirmeyi umuyorum. Kış okuma şenliği kapsamında pek fazla kitap okuyamadım bu ay açıkçası. Yukarıdaki kitaplardan yalnızca Mina Urgan'ın kitabı şenlik dahilindeydi. Elimdeki kitaplarda listede yer alan kitaplar olduğu için okumama daha bir hız vereceğim. Ayı tek kitapla kapamak istemiyorum doğrusu.
Peki siz neler okudunuz bu sürede?
Merhaba öncelikle finallerinde başarılar dilerim :) Sen yine iyi okumuşsun, ben bu ay okuma şenliği dahilinde bir Stephen King'in Karanlık Çökünce kitabını okudum, sonra aldım elime Edgar Allan Poe'nun Bütün Hikayeleri kitabını hala da oradayım... Hikayeler oldukça keyifli ama çok zor ilerlediğini söylemesem olmaz...:(
YanıtlaSilTeşekkür ederim.
YanıtlaSilBaya bir kitap okumuş evet ama maalesef şenlik dahilindeki kitaplar değil. Fazla puan toplayamadım bu ay :)
Poe'nun hikayelerini okumayı severim ama ara ara okuyorum. Tamamının bir anda okumaya çalıştığımda iyi sonuçlar vermedi açıkçası :D Ara ara okumak en iyisi.
Kesinlikle katılıyorum, öyle birden okuyunca sindirmek epey zor oluyor :D
YanıtlaSil