Bildiğiniz gibi Yakut Kırmızı ile ilgili yorumumu yazmıştım geçtiğimiz günlerde. Seriyi bitireli bir haftadan fazla olmasına rağmen diğer kitaplarla ilgili eleştiri yapamadım hala. Bende dedim ki kendi kendime: "Artık zamanı geldi. Şu işe bir el atayım".
Kitapların konuları şöyle:
SAFİR MAVİ:
Acemi bir âşığı geçmişe yollamak iyi bir fikir olmayabilir!
En azından on altı yaşındaki çömez zaman yolcusu Gwendolyn böyle düşünüyordur.
Bu macerada Gideon ve Gwen dünyayı kurtarmak ya da menuet dansını öğrenmek gibi pek çok sorunun üstesinden gelmek durumunda kalacaktır. (Üstelik ikisi de hiç kolay değildir!)
Bütün bunlar yetmezmiş gibi Gideon büsbütün tuhaf davranmaya başlayınca, Gwendolyn artık hormonlarını kontrol altına alma zamanının geldiğini anlayacaktır!
Çünkü işin içinde aşk varken zaman yolculuğu yapmak pek mümkün görünmemektedir...
ZÜMRÜT YEŞİL:
Bir kadın kalbi kırıldığında ne yapar?
En iyi arkadaşını arar, çikolata yer, belki haftalarca aşk acısı çeker.
Ancak zaman yolcusu Gwendolyn Shepherd, elinde olmayan nedenlerden dolayı enerjisini başka şeylere harcamak
zorundadır. Örneğin hayatta kalmak...
Çünkü geçmişte yaşayan Saint Germain Kontunun yaptıkları, geleceği tehlikeli bir şekilde etkilemeye başlamıştır.
Gwendolyn ve Gideon aşk acısına rağmen ipucu bulmak için 17. yüzyıldaki büyüleyici bir baloda menuet dansı yapmakla kalmayacak, kendilerini unutulmaz bir maceranın da içinde bulacaklardır...
Aşk Tüm Zamanların İçinden Geçer... İşte uzun süreden sonra bana hayal kırıklığı yaşatan bir seri. Yanlış anlamayın, hayal kırıklığım kitabı beğenmemiş olmam değil. Aksine çok sevdim. Hayal kırıklığı yaşıyorum çünkü her güzel şey gibi bunun da sonuna geldim. Kerstin Gier 4. kitabı yazmadığı sürecede devam etme şansımız yok.
Son kitap olan Zümrüt Yeşil'i bitirdiğim an... Koca bir boşluk... Şimdi ne yapacaktım ben? Sanki okuduğum her satır gerçekten yaşanmış ve devamı yaşanmaya devam ediyor ama ben bundan mahrum bırakılıyorum. Oysa devamını öğrenmeye benim de hakkım var diyorum kendi kendime... Bu sürekli başıma gelen bir şey. Özellikle serileri okuduğum zaman. Çünkü her ne kadar kısa bir zamanda bitirmiş olursam olayım bir kitaptan diğerine, ben onlarla birlikte yaşadım. Daha sonrasında ayrılamıyor insan doğal olarak. Tekrarlıyorum bu haksızlık!
Tüm bu söylediklerimden anlayacağınız gibi ben bu seriye bayıldım! Gerçekten! Her ne kadar Gideon beni deli etsede (Bence tam bir egoist), Gwendolyn olanlardan bir haber olsada...
Sahi sonunda ne oldu? Gideon ve Gwendolyn birbirlerini öldürdüler mi? Yoksa... yoksa birleştiler mi? Şaka şaka... Nedense söz konusu bu seri olduğunda ciddi bile olamıyorum. İyi anlamda yani!
O zaman kısaca şöyle toparlayayım: Seriyi gerçekten çok beğendim. Kesinlikle okumalısınız. Tavsiye edebileceklerim listesinde yer alıyor. Zaman yolculuğu, aynı konuyu paylaşan birçok kitaba göre çok daha farklı bir şekilde işlenmiş. Yazar okuyucu sıkmayan, zorlamayan bir dille romanına hayat vermiş. Eğer okumaya karar verirseniz, ilk kitabı elinize aldığınız anda bir daha bırakma olasılığınız yok. Müthiş bir biçimde bağlanacaksınız. Elinizden bırakamayacaksınız.
Bu arada, Llanfairpwllgwyngyllgogerychwyrndrobwlllllantysiliogogogoch kentini bilen var mı?
Safir Mavi ve Zümrüt Yeşil'de altını çizdiğim yerler:
Aşkı hiçbir şey durduramaz; o ne kapı
ne de sürgü tanır
Ve her şeyin içinden geçer.
Başlangıcı yoktur, kanatlarını
sonsuza dek çırpar
Ve engel tanımaz.
Matthias Claudius
Meet the time as it seeks us.
(Zamanı bizi aradığı gibi karşılayalım.)
(Cymbeline Trajedisi, William Shakespeare)
Time ain't nothib' but time. It's a verse with no ryhme, and it all comes down to you.
Zaman, zamandan başka birşey değil. Kafiyesi olmayan bir mısradır, dostum, her şey sende bitiyor.
Bon Jovi
...UMUT EN SON ÖLEN ŞEYDİ...
Zaman durdurulamaz,
Ama aşk için, bazen durduğu olur.
Pearl S. Buck
"Ebediyen" birçok "şimdi"den oluşur.
Aşık olanlar ölme çünkü aşk,
ölümsüzlük demektir.
Emily Dickinson
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder